Paylaş

İhbar İkramiyesinin Kaynağı

İhbar ve ödül sistemine ilişkin uygulamalar 31.12.1931 Tarih ve 1990 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 1905 sayılı “Menkul ve Gayrimenkul Emval ile Bunların İntifa Hakları ve Daimi Vergiler Mektumatı Muhbirlerine Verilecek İkramiye Hakkında Kanun” hükümlerine göre yapılmaktadır.. Maliye Bakanlığı’nın 1905 Sayılı Kanun çerçevesinde muhbirlere ödenecek ikramiyelerle ilgili 11.07.1974 tarihli Genel Yazısı, Gelirler Genel Müdürlüğü’nün 22.11.1990 tarih ve 1990/1 Sayılı Vergi İhbarları İç Genelgesi ve 22.01.2003 Tarih ve 1993/2 Sayılı Genelgeler , vergi ihbarı ikramiyesi kurumunun uygulamasına yön vermiştir.
Belirtilen düzenlemelerde muhbir, ihbar konusu ve incelemelerle ilgili esaslar belirlenmiş olup bu esaslarda; ihbar ikramiyesinin ödenebilmesi için, ihbarla ilgili olarak yapılan inceleme sonucunda inceleme elemanı tarafından bulunan matrah farkının muhbirin verdiği bilgi ve belgelere dayanılarak bulunmuş olmasının gerektiği özellikle vurgulanmıştır.

İhbar İkramiyesi Tanımı

İhbarcılara yapmış oldukları ihbar neticesinde; ihbar edilen mükellefe tahakkuk eden verginin yüzde on üzerinden ihbar ikramiyesi hesaplanmakta olup; bunun bir bölü üçü nakden peşin ödenmektedir. Geri kalan kısım için ise tahsilattan ödenmesi yoluna gidilmektedir.

İhbar İkramiyesi Şartları

Vergi incelemelerinde beş yıllık zaman aşımı olduğundan yapılan ihbarlarda bu süre dikkate alınmalıdır. Zaman aşımı geçtikten sonra inceleme yapılmayacağından ihbar sonuçsuz kalacaktır.
İhbar dilekçesinde vergi kayıp ve kaçağına ilişkin somut bilgi ve belgeler olmalıdır. Bu bilgi ve belgeler yoksa sadece vergi kaçırıyor şeklindeki bir şikayet incelemeye dönüşmeyeceği gibi dönüşse de .ihbarımızla illiyet bağı olmayacağı için ikramiyeye hak kazanılmayacaktır.
İsimsiz ihbarda vergi incelemesi bitmeden ihbarcının ortaya çıkmalıdır. Aksi takdirde, inceleme bittikten sonra ihbara sahip çıkılması halinde ihbarcı doğru kişi olsa bile ihbar ikramiyesine hak kazanamayabilir. İncelemenin herhangi bir safhasında ihbarından vazgeçtiğini bildiren ihbarcıya ikramiye ödenmeyecektir, bu nedenle ihbarcı inceleme bitmeden ihbarından vazgeçmemelidir.
İhbarcının vergi kaçırmaya dahil olup olmamasının önemi bulunmamaktadır. Bir mükellefin vergi kaçırdığını bilen ve delilleriyle bu kaçakçılığı haber veren muhbirin bu mükellefin ortaklarından veya çalışanlarından ya da kan veya hısımlık bağı ile bağlı olduğu birinin olması ikramiye ödenmesine engel değildir.

İhbar İkramiyesi Kapsamı,

1905 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra günümüze kadarki dönemde birçok vergi kaldırılmış veya değiştirilmiş ya da uygulama alanı kalmamıştır. Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi ve Gelir Vergisi ihbar ikramiyesi kapsamındadır. Süreksiz vergiler ve bir defaya mahsus çıkartılan ek vergiler ihbar ikramiyesinin kapsamının dışındadır. İhbar ikramiyesinin kapsamına saydığımız vergiler ve sadece bu vergi asılları ve bu asıllara bağlı vergi zıyaı cezaları dahildir. Bunun haricinde bu vergilere bağlı gecikme zammı, gecikme faizi, usulsüzlük ve özel usulsüzlük gibi cezalar ihbar ikramiyesinin kapsamının dışındadır.

İhbar İkramiyesi Alamayacak Olanlar

1905 sayılı Kanunun 6’ncı maddesinin son fıkrası Vergi Usul Kanununun 5. maddesi dikkate alınarak değerlendirildiğinde:
• Vergi incelemeleri ve muameleleri ile uğraşan memurlar, Vergi kanunlarına göre oluşturulan komisyonlara katılanlar, Danıştay, bölge idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinde görevli olanlar, Vergi işlerinde görev yapan bilirkişiler,
Tarafından yapılan vergi ihbarı sonucu doğacak matrah farkı için ihbar ikramiyesi ödenmeyecektir.

Sözlü İhbarlar

İhbarın dilekçe ile yapılması esastır, ancak sözlü ihbarın da bir tutanağa geçirilerek muhbirin imzası ve gerekli diğer bilgilerin alınması suretiyle işleme konulmasının önünde hukuki bir engel bulunmamaktadır. Uygulamada, yetkili makamlara şahsen gelerek ihbarda bulunan kişilerden kimlik bilgileri istenmekte, ihbar formuna ihbar konularıyla birlikte kimlik bilgileri de yazılıp imzalattırılmakta ve teyit formunun bir sureti ihbarcıya verilmektedir. Tutanağa geçirilmeden sadece sözlü olarak yapılan ihbarlara istinaden inceleme yapılıp, ikramiye ödenmesi mümkün değildir.

İhbarın Asılsız Çıkması Durumu

Muhbirin kimliğinin gizli tutulması uygulaması, gerçek ihbarlara ilişkindir. İhbarın asılsız çıkması durumunda muhbir, kimliğinin gizli tutulması hakkından yararlanamaz. 213 Sayılı VUK’un 142. Maddesi hükmüne göre İhbar üzerine yapılan aramada ihbar sabit olmazsa nezdinde arama yapılan kimse muhbirin adının bildirilmesini isteyebilir, bu takdirde, vergi dairesi muhbirin ismini bildirmeye mecburdur, şeklinde hüküm mevcuttur.

İhbar İkramiyesi
İhbarcılara yapmış oldukları ihbar neticesinde; ihbar edilen mükellefe tahakkuk eden verginin yüzde on üzerinden ihbar ikramiyesi hesaplanmaktadır.

About the author

Yeminli Mali Müşavir
× Canlı Destek